تاب
Osmanlıca - Rumca - تاب maddesi. Cilt: 1 Sayfa: 445 - Sira: 12
TÜRKÇE´DEN RUMCA´YA KAMUS-İ OSMANÎ, Yanko Hloros, 1899,, تاب yunanca ne demek. Osmanlıca - Rumca Sözlük, Türkçe - Yunanca Sözlük, تاب kelimesinin yunanca anlamı karşılığı nedir? Yunancada ne anlama gelir. Yunanlılar nasıl der.
Οθωμανικό-Ρωμαίικο Λεξικό , Τουρκοελληνικό Λεξικό, Τι σημαίνει تاب ; Ποια είναι η σημασία της λέξης تاب ; Σε ποια έννοια χρησιμοποιείται το تاب ; Τι εκφράζει ο όρος تاب ; Ποια είναι η λεξική σημασία του تاب ; Τι είναι το تاب ; Τι σημαίνει το تاب ; Ποια είναι η επέκταση του تاب ; Μπορείτε να εξηγήσετε τη σημασία του تاب ; Τι αντιπροσωπεύει το تاب ; Λεξικό της Παλιάς Κωνσταντινούπολης Ρωμαίικης
تاب güncel sözlüklerde anlamı:
"); tâb ::: (f. i.) : 1) güc, kuvvet, takat. Bî-tâfa : takatsiz, güçsüz; yorgun. 2) ışık, parlardık, (bkz : nûr, ziya). 3) hararet.
tâb-ı Hurşid ::: Güneş'in harareti. 4) tazelik, (bkz : taravet). 5) kıvrım, büklüm.
tâb-ı gîsû ::: yandan sarkan saçın kıvrımı, büklümü.
tâb-ı zülf ::: perçemin kıvrımı, (bkz. : tâ). 6) sıkıntı, eziyet. 7) öfke.
-tâb ::: (f. s.) : "parlıyan, parlatan, aydınlatan" mânâlarına gelerek "birleşik kelimeler meydana getirir. Alem-tâb : âlemi, dünyâyı aydınlatan. Cihân-tâb : cihanı aydînlatan. . gibi. [tâbis-ten mastarından]
tâ-be ::: (f. zf.) : "-e kadar' mânâsına gelerek kelimenin başına getirilir.
tâ-be-key ::: ne zamana kadar, niceye dek.
tâ-be- kıyamet ::: kıyamete kadar.
tâ-be-mahser ::: mahşere kadar.
tâ-be-sabah ::: sabaha kadar.
tâb ::: güç , baskı , basma , sıcaklık , takat
tâb ::: güç
tâb ::: sıcaklık
tâb ::: parlaklık
tâb ::: kıvrım
tâb ::: eğen
tâb ::: büken
tâb ::: aydınlatan
-tâb ::: (f. s.) parlıyan, parlatan, aydınlatan