قرين
Osmanlıca - Rumca - قرين maddesi. Cilt: 2 Sayfa: 1287 - Sira: 5

TÜRKÇE´DEN RUMCA´YA KAMUS-İ OSMANÎ, Yanko Hloros, 1899,, قرين yunanca ne demek. Osmanlıca - Rumca Sözlük, Türkçe - Yunanca Sözlük, قرين kelimesinin yunanca anlamı karşılığı nedir? Yunancada ne anlama gelir. Yunanlılar nasıl der.
Οθωμανικό-Ρωμαίικο Λεξικό , Τουρκοελληνικό Λεξικό, Τι σημαίνει قرين ; Ποια είναι η σημασία της λέξης قرين ; Σε ποια έννοια χρησιμοποιείται το قرين ; Τι εκφράζει ο όρος قرين ; Ποια είναι η λεξική σημασία του قرين ; Τι είναι το قرين ; Τι σημαίνει το قرين ; Ποια είναι η επέκταση του قرين ; Μπορείτε να εξηγήσετε τη σημασία του قرين ; Τι αντιπροσωπεύει το قرين ; Λεξικό της Παλιάς Κωνσταντινούπολης Ρωμαίικης
قرين güncel sözlüklerde anlamı:
Karin ::: (a. s. c. : kurenâ) : 1) yakın, (bkz. : karîb). 2) bir şeye sahip olan, bir şeye nail olan. 3) hısım, komşu, arkadaş gibi yakın olanlardan her biri. 4) pâdişâhın dâimi surette yakınında bulunan, mabeyinci. Ser-karîn : baş mabeyinci.
karîn-i evvel ::: baş mabeyinci.
karîn-i re'y-i sâib ::: isabetli, düşünceye uygun.
karîn-i sâni ::: ikinci mabeyinci, karine (a. i. c. : karâin) : karışık bir iş veya mes'elenin anlaşılmasına, çözülmesine yarıyan hal, ipucu, (bkz. : emare).
karîne-i katla ::: ("ka" uzun okunur) : huk. lâyık olan dereceye varan emare : [birinin, elinde kanlı bir bıçakla bir evden çıktığı sırada, o evde henüz öldürülmüş biri görülünce, evden çıkan kimsenin, ölenin katili olduğuna hükmetmek gibi]
karîne-i katıa-i kanûniyye ::: huk. hükmün sebeplerinden olan yemin, şahitlik. v. s.
karîne-i kâtıa-i takdîrivye ::: bir tüccarın, ticâreti meslek edinip, devamlı olarak bu işle meşgul olması gibi.
karîn ::: yakın