مركز
Osmanlıca - Rumca - مركز maddesi. Cilt: 2 Sayfa: 1642 - Sira: 3
![](/rsm/rum2/160/1642-3.jpg)
TÜRKÇE´DEN RUMCA´YA KAMUS-İ OSMANÎ, Yanko Hloros, 1899,, مركز yunanca ne demek. Osmanlıca - Rumca Sözlük, Türkçe - Yunanca Sözlük, مركز kelimesinin yunanca anlamı karşılığı nedir? Yunancada ne anlama gelir. Yunanlılar nasıl der.
Οθωμανικό-Ρωμαίικο Λεξικό , Τουρκοελληνικό Λεξικό, Τι σημαίνει مركز ; Ποια είναι η σημασία της λέξης مركز ; Σε ποια έννοια χρησιμοποιείται το مركز ; Τι εκφράζει ο όρος مركز ; Ποια είναι η λεξική σημασία του مركز ; Τι είναι το مركز ; Τι σημαίνει το مركز ; Ποια είναι η επέκταση του مركز ; Μπορείτε να εξηγήσετε τη σημασία του مركز ; Τι αντιπροσωπεύει το مركز ; Λεξικό της Παλιάς Κωνσταντινούπολης Ρωμαίικης
مركز güncel sözlüklerde anlamı:
merkez ::: (a. i. rekz'den. c. : merâkiz) : 1) yuvarlak bir çizginin (çenberin) her noktasından aynı uzaklıkta bulunan nokta. Kuwe-i an-il-merkeziyye : *' 'merkezkaç kuvvet, bir merkezin etrafında hareket eden bir cismi, o merkezden uzaklaştıran kuvvet, fr. foree centrifuge. Kuvve-i ile-l-merkeziyye : Hz. *merkezcil kuvvet, muhitten merkeze doğru yönelen kuvvet, fr. force centripete. 2) bir şeyin en işlek yeri, orta yeri, işlek yer. 3) kollara ayrılan bir teşkilâtın, bir kuruluşun umûmî idare yeri. 4) en yüksek dereceli polis karakolu. 5) tarz, suret, şekil, yol.
merkez-i âlem ::: astr. Güneş.
merkez-i Arz ::: jeol. Arz'ın, Dünyâ'nın merkezi,
merkez-i dâhili ::: jeol. iç merkez, hareketin (*deprem) yer içindeki merkezi.
merkez-i devr ::: fiz. hareket eden bir cismin, etrafında devrettiği nokta.
merkez-i hak ::: toprağın, dünyânın merkezi. merkez-i kemâl : mükemmellik merkezi.
merkez-i küre-i semâ ::: astr. küre-i semânın merkezi ki, aynı zamanda arzın merkezidir.
merkez-i mîh-i nuhâî ::: anat. dimağda cümle-i asabiyye kısmının tamamen toplandığı nokta.
merkez-i sıklet ::: ağırlık merkezi.
merkez-i tazyik ::: fiz. tazyik, ağırlık noktası.
merkez-i teşrî ::: kanun yapma merkezi.
mürekkez ::: (a. s. rekz'den) : rekz-olunmuş, dikilmiş.
mürekkez ::: (a. s. rekz'den) rekz-olunmuş, dikilmiş.