Çağdaş Sözlük

مركب

Osmanlıca - Rumca - مركب maddesi. Cilt: 2 Sayfa: 1642 - Sira: 5

TÜRKÇE´DEN RUMCA´YA KAMUS-İ OSMANÎ, Yanko Hloros, 1899,, مركب yunanca ne demek. Osmanlıca - Rumca Sözlük, Türkçe - Yunanca Sözlük, مركب kelimesinin yunanca anlamı karşılığı nedir? Yunancada ne anlama gelir. Yunanlılar nasıl der.

Οθωμανικό-Ρωμαίικο Λεξικό , Τουρκοελληνικό Λεξικό, Τι σημαίνει مركب ; Ποια είναι η σημασία της λέξης مركب ; Σε ποια έννοια χρησιμοποιείται το مركب ; Τι εκφράζει ο όρος مركب ; Ποια είναι η λεξική σημασία του مركب ; Τι είναι το مركب ; Τι σημαίνει το مركب ; Ποια είναι η επέκταση του مركب ; Μπορείτε να εξηγήσετε τη σημασία του مركب ; Τι αντιπροσωπεύει το مركب ; Λεξικό της Παλιάς Κωνσταντινούπολης Ρωμαίικης

مركب güncel sözlüklerde anlamı:

merkeb ::: (a. i. rükûb'dan. c. : merâkib) : 1) rükûbedilecek, binilecek şey, binek. 2) vapur. gemi, kayık gibi şeyler. 3) eşek. [dilimizde1 yalnız "eşek" mânâsına kullanılır]

mürekkebe ::: (a. s. rükûb'dan. c. : mürekkebât) : 1) terkîbedilmiş, iki veya daha çok şeylerin karışmasından meydana gelen, (bkz : halita). 2) kim. , fels. , gr. bileşik, fr. coınposé. Cehl-i mürekkeb : bilmediğini bile bilmemek suretiyle olan cahillik. Faiz-i mürekkeb. (bkz. : faiz). 3) yazı mürekkebi, fr. encre, (bkz. : Midas).

mürekkib ::: (a. s. rükûb'dan) : terkibeden, bir *bileşiği meydana getiren, fiz. *bileşen.

mürekkeb ::: birkaç şeyden oluşturulan , yazı için kullanılan sıvı , iki veya daha çok şeyin karışmasından meydana gelen , bileşik , oluşan , bileşen , mürekkep , terkib edilmiş , birleşik , boya , (rükub , dan) terkib edilmiş , bir kaç maddeden yapılmış , yazı yazmaya mahsus boya terkibi , karışmış , muhtelit , bitecek yer , münbit , asıl , esas

merkeb ::: eşek

merkeb ::: ‬binit

merkeb ::: eşek

mürekkeb ::: ‬oluşan

mürekkeb ::: bileşen

mürekkeb ::: mürekkep

merkeb ::: (a. i. rükûb'dan. c. : merâkib) 1) rükûbedilecek, binilecek şey, binek. 2) vapur. gemi, kayık gibi şeyler. 3) eşek. [dilimizde1 yalnız

mürekkebe ::: (a. s. rükûb'dan. c. : mürekkebât) 1) terkîbedilmiş, iki veya daha çok şeylerin karışmasından meydana gelen, (bkz : halita). 2) kim. , fels. , gr. bileşik, fr. coınposé. Cehl-i mürekkeb : bilmediğini bile bilmemek suretiyle olan cahillik. Faiz-i mürekkeb. (bkz. : faiz). 3) yazı mürekkebi, fr. encre, (bkz. : Midas).

mürekkib ::: (a. s. rükûb'dan) terkibeden, bir *bileşiği meydana getiren, fiz. *bileşen.